
Açıkçası gönlümden geçen İspanya'nın yenmesi...
Yarı finalde elendik belki ama tüm dünya basınının, tüm dünyadan futbolseverlerin birleştiği tek bir konu var : Türkiye EURO 2008'i unutulmaz bir şampiyona haline getirdi.
Türkiye - Çek Cumhuriyeti maçı Avrupa Şampiyonası tarihinin en iyi maçı seçildi.

Türkiye - Almanya maçından sonra, şimdi herkes Türkiye'yi konuşuyor. Tanıdığım Almanlardan bile "Türkiye adına üzüldük, ama biz şanslıydık bu sefer" yorumunu duyuyorum en çok.
Geçen gün, Hintli bir arkadaşımla Ruslar'ın çoğunlukta olduğu bir mekanda Rusya-İspanya yarı finalini izlemeye gittik. Arkadaşım bana Türkiye-Almanya maçının başında Almanya'yı tuttuğunu ama sonra Türk Milli Takımı'nın oyununu görünce fikir değiştirdiğini, izlediği diğer maçlarda da çok eğlendiğini ve oyuncuların hırsına hayran kaldığını söylüyordu.
Maç izlerken, 70. dakikada 2-0 geride olmalarına içlenen bir Rus'un dudaklarından şu sözler dökülüverdi : "Türkler yaptı, keşke biz de yapabilsek." Oysa Rusya ilk golden sonra oyunu

Şans elbette vardı. Özellikle de kale direkleri birer Volkan gibi davrandı bazen. Futbol zaten yarı yarıya şanstır diye düşünüyorum. Özellikle bu turnuvada Almanya, Türkiye ve İtalya'nın yanındaydı o şans.
Ama "üç kere üst üste tekrarlanan şans, şans değildir".(Bunu sadece Terim değil Hırvat Teknik direktör Bilic ve Alman Teknik Direktör Löw de söylüyordu.)

Günlük hayata dönersek... Sonunda deneylerimden de istediğim yönde sonuçlar almaya başlıyorum. Tam bu EURO 2008 e denk geldi ilginç bir şekilde. Ben de beni gülümsetsin, motive etsin baktığımda diye, Fatih Terim'in o sözünü, odasında yazdığını söylediği sözleri, laboratuarda çalıştığım köşeye astım :
"İmkansız diye bir şey yoktur. Mucizeler ise sadece biraz zaman alır."