Sayfalar

Cuma, Haziran 26, 2009

MJ Anısına...

Normalde her sabah kahvaltımı yaparken, ya da en azından ofise gelir gelmez, internetten gazetelere göz atarım.

Bugün yapmadim, vaktim olmadı. Arkadaştan M.Jackson'ı kaybettiğimizi duydum. Bilemiyorum gazeteyi okumamış olmam iyi mi oldu kötü mü oldu. Sanki haberini daha önce alsaydım diye düşündüm yine de. Nedensiz. Sanki daha önce ögrensem değiştirebilirmişim gibi gerçeği.

Çok üzgünüm. Tarif edemem.

MJ benim çocukluğumdu, gençliğimdi. Hala kafam bozulduğunda, kendimi uzaylı gibi hissettiğimde açarım Ghosts'un video klibini. Hiç sıkılmadan izlerim. (En altta ekliyorum, 40 dakikanız olduğunda arkanıza yaslanın, izleyin, izletin!) Her zaman konser kayıtlarını izlemek inanılmaz büyük bir zevktir. Hatta MJ rituellerim vardır, bazı geceler onun gecesidir. Çok ciddiyim, söndürürüm ışıkları. Mumlarımı yakarım ve tüm videolarını baştan sona izlerim arşivden.

Bazı sanatçılar vardır ya, ölemezler, ölümü yakıştırmazsınız. Her ne kadar sağlığının çok bozulduğu, maddi ve manevi sorunlardan dolayı çok yıprandığı, çok yıpratıldığı herkesce bilinse de MJ da ölüme yakışmıyordu.

İnanamadım. Evet, bir yıldız kaydı en klişe deyimiyle.

O yıldız şimdi Sinatra'nın, Elvis'in yanında. Asla yeri dolmayacak, asla ikincisi gelmeyecek insanlar bunlar. Tüm dünyaya mal olabilmiş, müziğin evrenselliğinin kanıtı, müzik ikonları bunlar.

Ve ben, bu efsaneye tanık olan nesilde olmaktan çok mutluyum. Bu efsaneyle büyüdügüm için çok şanslıyım.

Beni daha da üzen gazetelerde hala ölümünden çok magazin haberlerinin dolaşıyor olması.

Kime ne müslüman olduysa!

Onun hakkında atılan iddialara inanmadım hiçbir zaman. İnanamadım. Hep etrafındaki insanlardan dedim, onu görünce gözünde dolarlar parlayan insanlardan. Her iddiadan aklandığında da şaşırmadım bu yüzden. Ama insanlar skandalı severler, insanlar çamur atmayı severler. İnsanlar hiçbir şeyin saf kalmasına izin vermezler.

Beni hiç rahatsız etmedi ten rengini değiştirmesi, ameliyatları. Kendi seçimi kendi hayatıydı. Beni müziği ilgilendirdi, beni yarattıkları ilgilendirdi. Sessizliğini, üzerine gelindikçe yine de sessizliğini korumasını, inzivaya çekilmesini saygıyla karşıladım hep.

Çok yıpratıldı, çok erkendi onu yitirmek için. Daha vereceği konserler vardı, dansedecekti, büyüleyecekti yine ve yine. Ama belki şimdi huzurludur, en sonunda.

Bugünüm ve her sene 26 Haziran'da, sadece ve sadece o var sadece o dinlenecek evimde. 1 Şubat'ın Barış'a adandığı gibi. Çocukluğuma sahip çıkmak, o yılları yad etmek, o tadı o kokuyu yeniden hissetmek için.


Aşağıda anısına birkaç video ve resim bulabilirsiniz.




























LinkWithin

Related Posts with Thumbnails