Sayfalar

Perşembe, Ekim 27, 2011

Olmak ya da Oldurmak

Oldurma çok revaçta,
Olmaksa öldürüyor.
Pranga gibi ayaklarda
Özgürlük süründürüyor.
Özgürlük ile anlaşmak
Zorlamayla olmuyor.
Hep pusuda cehalet,
Çatlakları kolluyor.
Olmuyor bu işler,
Zorla sevilmiyor.
Aidiyet insana
Doğuşta verilmiyor.

Perşembe, Temmuz 07, 2011

Sustur

Sustur onu artık.
Bir nefes, bir yudum.
Ve sustur onu.

Sesler değil delilik,
Renkler, hareketler değil.
Sessizlik,
Tepkisizlik delilik.
Ama sen sustur onu artık.

Yeter bu düşüncenin
Savaş hali.
Barış da umut da
Kutsal umursamazlıkta.
Hadi sustur onu artık.

Ve boğazlasın herkes birbirini.
Kessin her söz diğerini.
Anlamsızlık hüküm sürsün,
Recm edilsin us cahil elinde.
Sustur onu artık,
Kutsal umursamazlığınla
Kabuğuna çekilsin ruhun.

Anlatamamak değil delilik,
Anlamamak.
O zaman bırak artık
Kopsun fırtına kopacaksa.
Herşey bitene kadar
Kapa gözlerini.
Sustur onu artık.

Rüzgarlar sarana dek
Son ve daima,
Sustur onu artık.

Pazartesi, Haziran 13, 2011

Benimle susar mısın?

Sus istiyorum.
Konuşma.
Sessizlik ne kadar çok şey anlatıyor, farkında değilsin.
Herkes çok ama az olmak ne kadar değerli, farkında değilsin.
Herkes çok zeki ama aptallık ne kadar önemli, farkında değilsin.
Bana sadece bakabileceksen, gülümseyip elimi tutabileceksen,otur yanımda.
Sadece susabileceksek karşılıklı, gitme, bir ömür kal istersen.
Ama evrende bilmediğin nokta kalmadıysa, senin burada ne işin var?
Senlerden sen seçmemi bekliyorsan, bak kapı orada.
Elimde hiç ben kalmamış, umrumda da değil üstelik.
Ben bile bana fazlayım.
Hadi, gerek yok tüm bu saçma sapan oyunlara.
Şimdi sus. Konuşsak da anlatamıyoruz ki zaten.
Yaz, çiz, patlat kendini, ama konuşma.
Tut kendini. Asıl zor olan susmak.
Gerisi fasarya.

Salı, Mayıs 17, 2011

Hükümsüz

Sana dokunduğumda,
Ellerim geçti sanki
Derinden içeri.

Bir boşluk vardı
Kalbinin olması gereken yerde
Bir kara delik.

Sana dokunduğumda,
Bilmiyordum aklından geçenleri,
Aramızdaki mesafeyi.

Bir boşluk vardı
Bakışlarında, gülüşünde, dokunuşunda,
Bir kara delik.

Sana dokunduğumda
Avutamadım kendimi ve yok oldu
Yaralı umutlarım ve kırık hayallerim.

Bir boşluk buldum,
Tanıdık ve sessiz, ama soğuk
Bir kara delik.

Kendimi en son
Bir kara delikte kaybettim.
Hükümsüzdür.

Pazartesi, Nisan 04, 2011

Cumartesi, Nisan 02, 2011

Mesele

Haykırsana korkmadan
Derinden avaz avaz.
Her haykırışla bir isyan
Çok sesli bir sessizliğe.
Sonra gözlerine bırak
Dilinin düğümünü..
Anlaşılmak bir yalan,
İşte bütün mesele bu.

Cümlelerin bitmesin,
Dert etme yüklemini.
Benim ellerim,
Özlemlerim bitmiyor,
Gözlerim, gözyaşlarım,
Sevgilerim bitmiyor.
Başkasız insan olmaz,
İşte bütün mesele bu.

Soracaksan eğer bir soru,
Nereden değil neden de.
Öznesiz sözlerde saklı yalın
Ve en asıllı cevaplar.
Hem güneşten saklanan altın
Mum ışığında da parlar.
Bir kişilik huzur yoktur,
İşte bütün mesele bu.

Salı, Ekim 12, 2010

Cok yakinda, takipcilerin secimiyle...

Blogumla epeydir ilgilenemedim, ama onumdeki iki hafta boyunca en azindan iki-uc farkli yazi hazirlamayi dusunuyorum. Bunlardan biri gezi yazisi olacak: Fareli Koyun Kavalcisi'nin gectigi yer olan Hameln'le ilgili gezi notlarimi (birkac fotograf ve bir video ile) paylasacagim.

Ardindan artik haftalik olarak yapmayi planladigim bir kose gelecek : "Editorce"... Ilk seferlik iki tane yaziyi ardarda yayinlayacagim. Bu kosede yapmak istedigim unlu bilim dergilerinin editor yazilarinda cikan konulari kisaca ozetlemek ve tartismak. Bu iki haftanin yazilarindan ilki, birkac ay once Nature Neuroscience isimli bilim dergisinin editor yazisini ("Bir model organizma olarak universite ogrencisi (University student as a model organism (doi:10.1038/nn0510-521))" ) hem dunya hem de Turkiye bazinda burada tartismayi dusunuyorum.... Isminden de anlasildigi gibi cok eglenceli bir editor yazisi, o yuzden burada yazacagim yazi da buyuk olasilikla oyle olacak.

Ikinci yazi konusunda ise birkac secenek var...
Bu siteye duzenli olarak gelip bakanlardan ya da arada bir de olsa ugrayip gorusunu belirtmek isteyenlerden ricam gormek istedikleri konuyu asagidan secip numarasini yorum olarak yazmalari....


1) Ac bir dunyayi nasil besleyebiliriz? (How to feed a hungry world? Nature, Temmuz 2010, doi:10.1038/466531a. Usutnde cok fazla yorum yapmaya gerek yok. Acilen cozulmesi gereken sorunlarin belki de basinda gelen bu konuyla ilgili bir yazi oldukca ilginc olabilir.Turkiye'nin populasyon artisindaki kontrolsuzlugu (Erdogan'in bir basbakana yakismayan bir bilincsizlikle en az 3 cocuk onermesi gibi), verimli topraklarda dusuk degerli besinlerle ve yoksullukla mucadele konusunda simdiki ve onceki hukumetlerin eylemsizligi kadar bilimsel acidan da ele alinmasi gereken, bilimadamlarinin onemli sorumluluklarindan biri olan bir konu. Ister istemez biraz da siyasi bir yazi olur sanirim.)

2) Benzinin otesinde (Beyond Petroleum? Science, Agustos 2010, DOI: 10.1126/science.1194561. BP'nin yarattigi cagin en buyuk cevre felaketinden ve BP'nin bu felaketten once ortaya attigi "Beyond Petroleum" sloganindan yola cikan yazida alternatif enerjiye yonelimin gerekliliginden ve neler yapilabileceginden bahsediliyor. Turkiye alternatif enerjiler soz konusu oldugunda Dunya'daki en verimli bolgelerden biri. Bu konunun da ilginc olabileceigni dusunuyorum.)

3) Bilim standardlarini yeniden belirlemek... (Reframing Science standards, Science,DOI: 10.1126/science.1195444. Bu konu ayni zamanda bilim egitimiyle ilgili Amerika'da yapilmasi istenen degisiklikleri de ele aliyor. Benim yazimda da tabii ki Turkiye'deki sistem ve karsilastirmalar olacak.)

4) Cevrilen* ekoloji (Translational Ecology (burada fikri eyleme dokulmesi seklinde bir cevrimin yanisira genetikte protein sentezi sirasinda genlerin okunmasi ve aminoasitlerin siralanmasi anlamina gelen translation'a da gonderme yapildigi icin tam ceviremedim.)Science,Agustos 2010.DOI: 10.1126/science.1195624)

5) Yukselen Almanya (Germany rising. Nature,Eylul 2010. Bilim dunyasinda tekrar yukselise gecerek 2.Dunya savasi oncesindeki konumunu yakalamak uzere olan Almanya ve bunun nasil basarildigi, Turkiye'de bu tip bir girisim icin neler gerektigi, neler yapilabilecegi uzerine bir yazi dusunuyorum.)

Daha fazla vakit gerektirecek ama kesinlikle yazacagim bir diger yazi da, yine yapmayi dusundugum bir diger kose icin olacak. Bu kosede de en guncel ve en onemli bilimsel gelismeler hakkinda yazacagim. Ilk yazi, bilimadami (yada daha cok CEO) Craig Venter ve grubunun yapay bir genomla olusturduklari bakteri, ve ardindan gelen yapay yasam tartismalari ve Venter'in genetikte kullanilan pekcok teknigin patentini alarak kontrol sahibi olmaya yada daha dogrusu 'monopoly" yaratmaya calistigi iddialari uzerine.

Yorumlarinizi bekliyorum

Sevgi ve isikla kalin.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails